Tüm sanayileşmiş ülkelerde tüketici fiyatları son aylarda güçlü bir şekilde artarken, merkez bankaları para politikalarını değiştirmek istemiyor gibi görünüyor.
Enflasyonun ilk etapta neden oluştuğunu ve bunun altın fiyatı için ne anlama geldiğini buradan öğrenebilirsiniz.
Enflasyon yıllardır olmadığı kadar yüksek
Eylül 2021' de Avusturya'da enflasyon yüzde 3,3 olarak gerçekleşti. Almanya 'da ise Eylül ayında yıllık enflasyon oranı yüzde 4,1'e kadar yükseldi.
AB genelinde de enflasyon yüzde 3,6 ile ECB tarafından belirlenen yüzde 2'lik hedefin oldukça üzerinde gerçekleşmiştir.
ABD'de enflasyon oranı %5 'in bile üzerinde ve birkaç aydır da öyle.
Enflasyon: Kalmak için mi geldi?
Ekonomistlerin ve yatırımcıların şu anda kendilerine sordukları en büyük soru, yüksek enflasyon oranlarının sadece geçici bir "aykırı değer" mi yoksa uzun süre bizimle olacak bir olgu mu olduğudur.
Aykırı hipotezin savunucuları, mevcut yüksek enflasyon oranlarının yalnızca 2020'deki Korona çöküşünün ardından ortaya çıktığını varsayıyor. Karantinalar, kısıtlamalar ve bunlara eşlik eden Korona önlemleri 2020'de ekonomide büyük bir çöküşe neden olduğu için, talep eksikliği nedeniyle enerji fiyatları da geçen yıl keskin bir şekilde düştü.
Ekonomik durumun normalleşmesinin ardından, 2021'deki fiyat artışı bu nedenle zayıf olan bir önceki yıla kıyasla çok daha belirgin olacaktır.
Buna ek olarak, tedarik zincirlerinde kısa vadede fiyatların yükselmesine neden olan darboğazlar hala mevcuttur. Korona artçı şokları yatışır yatışmaz enflasyon normal seviyesine dönecektir.
Geçici ve kısa vadeli enflasyon tezinin aksine, giderek daha fazla sayıda ekonomist yüksek enflasyonun daha uzun vadeli bir olgu haline geleceğinden şüphelenmektedir. Bunun nedeni, yüksek enflasyonun önde gelen merkez bankalarının gevşek para politikasının kaçınılmaz bir sonucu olmasıdır.
Enflasyon, faiz oranları ve matbaa
Başta FED ve ECB olmak üzere sanayileşmiş ülkelerin merkez bankaları, 2008'den itibaren yaşanan finansal ve kamu borcu krizlerinin etkileriyle başa çıkabilmek için son derece gevşek bir altın politikasına geçtiler.
Düşük, hatta negatif temel faiz oranları ve para arzındaki muazzam yapay genişlemenin ("niceliksel gevşeme") ekonomiyi canlandırması ve ekonomiye ucuz kredi sağlaması gerekiyordu. Sorun şu ki, bir kriz önlemi olarak mantıklı olabilecek bu para politikası kısa sürede yeni normale dönüştü.
Korona krizine, daha doğrusu kısıtlamaların, kesintilerin ve karantinaların ekonomik sonuçlarına bir tepki olarak, devletler ve merkez bankaları son zamanlarda piyasaya daha da fazla "ucuz para" pompaladı. Yoktan var edilen ve para arzını muazzam ölçüde şişiren para.
Eğer bir şeyden giderek daha fazla varsa giderek daha fazla olursa, mantıksal gelişme o şeyin değerinin düşmesidir.
Bu durum para için de geçerlidir. Daha fazla para varsa, satın alma gücü azalır ve tüketiciler mallar için daha fazla ödemek zorunda kalır.
Altın fiyatının enflasyonla ne ilgisi var?
Altın, birikmiş varlıkları enflasyondan korumak için mükemmel bir yoldur. Çünkü merkez bankaları yoktan para yaratabilirken ("fiat money"), altın miktarı sınırlıdır.
Değerli metal herhangi bir faiz getirisi olmamasına rağmen, değerini asla tamamen kaybetmeyeceği için çok güvenli bir yatırımdır. Tarihsel olarak, bir ons altın her zaman benzer bir değere sahip olmuştur. Bu nedenle, genellikle artan enflasyonla birlikte altına olan talebin ve dolayısıyla altın fiyatının da artacağı varsayılır.
Ancak bazı insanlar şu anda yüksek enflasyon rakamlarına rağmen altın fiyatının neden daha net bir şekilde yükselmediğini merak ediyor?
Hepsinden önemlisi, yatırımcıların beklentilerinin rol oynaması muhtemeldir: Çoğunluk (hala?) sadece kısa bir enflasyonist aşama olacağını varsaymaktadır. Bu durumda, diğer yatırımlarla bir miktar daha yüksek getiri elde etmek mümkün olabilir. Ancak bir noktada, güvenli devlet tahvillerinin %1,5'lik faizi kalıcı bir enflasyon ortamında tükenecektir. Bu durumda yatırımcılar değerli metallere sığınırsa, altın fiyatı da hareket edecektir.
Merkez bankaları gevşek para politikalarına devam ederse (ECB harekete geçmek için bir neden görmüyor), altın fiyatında da önemli bir artış beklenebilir. Bazı analistler orta ve uzun vadede altının ons fiyatının 5.000 dolara kadar çıkmasını bekliyor.
Yükselen altın fiyatı aynı zamanda her zaman para birimlerinin düşüşünün bir göstergesi olduğundan ve bu da hem piyasalar hem de halk için bir uyarı sinyali işlevi gördüğünden, ulusal bankalar geçmişte değer kaybı izlenimini azaltmak ve altına para akışını önlemek için külçe bankaları ve kağıt altın borsaları aracılığıyla değerli metalin fiyatını etkilemeye çalışmışlardır.
Varlıkları enflasyona karşı koruma
Birikimlerinizi devalüasyondan koruyun! Altınla, daha küçük varlıklar bile kolayca hedge edilebilir ve taşınması ve saklanması kolaydır.
Altın yatırımı ile her zaman güvenli taraftasınız! Sınırlı bulunabilirliği nedeniyle altın yüzyıllardır kalıcı bir değer olmuştur. Buna güvenebilirsiniz!
